YENİDEN KARS VE BOĞATEPE
Yoksa Siz Hala Kars’a Gitmeyenlerden Misiniz?
Bizi takip edenler biliyor: 4 senedir kış aylarında Kars’a gideriz, yani Kars’cıyız… 1990 yılında rehberlik kokartımı alırken ilk kez Kars’ı gördüm. Ondan sonra da yaz aylarında onlarca kez Kars’a geldim. Kars’ı kışın görmek ilk kez 2015 yılının Ocak ayında kısmet oldu, çok sevdik. Şubat 2015 de tekrar geldik. Kesmedi, Ocak 2016, Şubat 2017 ve şimdi tekrar 2018 Şubat’ta Kars ve Sarıkamış’tayız.
Neden tekrar gidiyorsunuz diye sorduklarında aklımıza ilk gelenleri sıraladık:
Yeni açılan kanlı tabya müzesini tam da içinde bulunduğumuz ortamda deneyimlemek…
İshakpaşa Sarayı’nı uzun bir aradan sonra tekrar görmek…
Önceki ziyaretlerimizde sert kış şartlarından ötürü eksik kalan, Boğatepe ve Katerina Köşkü’nü ziyaret etmek…
Tekrar tekrar keyif aldığımız Kars mutfağı ve yeni tanıştığımız lezzetleri tatmak…
Halen doğal, yerel, temiz gıdanın ulaşabildiğimiz nadir köşelerden birinde olmak…
…için
Peki beklediklerimizi bulduk mu? Kars misafirperver, Kars lezzetli, Kars büyüleyici, Kars gizemli ve Kars bir kış masalı… mı acaba? Yoksa bazı şeyler değişiyor ve hızla tüketiliyor mu? Bu konudaki düşüncelerimizi sizinle bu yazıda paylaşmaya karar verdik.
Kars ve Doğuekspres hayali
Bir Tren hayali almış başına gidiyor. Trene bilet bulan bir, bulamayan bin pişman. 2008 yılının Şubat ayında Kayseri – Erzurum etabını yaklaşık 14 saat süren bir yataklı kompartımanda tamamladım. Böylece doğuekspres tren yolculuğunun büyük ve bana göre en güzel kısmını deneyimlenmiş oldum. Yanımda iki Alman acentacı ile. Üçümüzde treni sevdik, kompartımanlar tertemiz ve oldukça boş olduğu için rahat rahat yayıldık. Ama en unutulmaz anımız yemekli vagonda yaşadığımız damak çatlatan lezzetler idi. Arnavut ciğerinden, acılı ezmeye kadar yok yok, kebaplar ocakbaşı kıvamında. Alkollü içki servisi bile var – idi… Şu an ne yazık ki sadece paketli gıdalar satılıyor ve alkol satışı yok.
Bize göre hava koşullarına göre 24 ile 36 saat arasında değişen Ankara-Kars yolculuğunu günümüz şartlarında yapmak bir haylı sıkıntılı olabilir. Otele tren ile gelenleri görünce yolculuğun gerçekten çok yıpratıcı ve yorucu olduğunu görüyoruz. Herkes dönüşü uçak ile yapacağına memnun. Eğer yine de illa yapacağım diyorsanız, bizim önerimiz Kars’a uçak ile gelin, Kars’dan tren ile dönün. Dönüş rotası için bilet bulmak daha kolay ve yolculuğun güzel bölümünü gündüz vaktine denk getireceğiniz için görsel olarak daha keyifli.
Kars’da bir yılda neler değişmiş?
Çok ama çok talep var. Önceden rezervasyon yapmanız şart. Hele hafta sonu gelecekseniz hiç şansınız yok. Üç senedir gittiğimiz lokantalara tekrar gittik.
Hanımeli çok kalabalık gruplar ağırlıyor, münferit olarak gittiğinizde bir kenarda sıkışıp kalıyorsunuz. Koca koca tepsilerde o güzelim pilavlar, köfteler çala kaşık servis ediliyor. Böyle değildi, samimi bir aile işletmesi idi. Biz bu sefer çok keyif almadık, yemeğimizi hemen yeyip kaçtık. Dilek Hanım ile ayak üstü konuştuğumuzda sabah 3’e kadar hazırlık yaptıklarını ve sabah erkenden yine işin başında olmak zorunda olduklarını anlattı. Gelen gruplar birçok konuda anlayışsız, her şey anında olsun istiyorlar. Bölgede kalifiye personel bulmak çok güç, neredeyse imkansız. Ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar, çok da gayretliler.
Kamer’e de gittik. Kamer’in aşcısı ayrılmış. Yerine Salih Bey mutfakta, yine tüm iyi niyet ve gayret ile işinin başında. Çok yoğun orası da. Yan dükkanı da almışlar, restoran büyümüş. Biz orada da bir önceki senenin lezzetlerini bulamadık. Közde patlıcan çorbası çok iyidi. Kavurma o gün olmamış, çok kurumuş, prioşka da bir şeyler eksik kalmış. Sufle gayet iyidi. Bir gün sonra önünden geçtiğimizde canlı fasıl ile “eller havaya” muhabbetine şahit olduk.
Çıldır gölü Atalay’ın yeri her zaman olduğu gibi kalabalık. Servis hiçbir zaman çok iyi değildi. Bu seneki en büyük değişiklik alkol satışının kalkması. Valilik izin vermemiş. Bu kısmı yorumsuz geçiyoruz. Biz açıkçası oradan da bu sene aynı lezzeti alamadık. Belki çok kalabalık bir saate denk geldiğimiz içindir.
Dikkatimizi çeken diğer konular:
- Gravyer peyniri Ocak ayında bitmiş. Daha önce hiçbir zaman bu hızda bir tüketim yaşanmamış bu bölgede. Kaliteli, bölge Gravyerini almak isteyenler Ekim’i bekleyecek.
- Bu sene küresel ısınmadan Kars’da nasibini aldı. Son yılların en sıcak Şubat ayına denk geldik. En soğuk gün -2 derece idi. Biz aynı dönemlerde -25, -30’ları görmüştük.
- Beyaz kar örtüsü tüm çirkinlikleri örter diye boşuna dememişler. İlk kez Kars’ı bu kadar bakımsız ve kirli gördük. Yollar delik deşik, çöpler toplanmamış. Gece yolda donan sular bize birçok kez kayma tehlikesi yaşattı.
- Oteller pek bir havaya girmiş. Sizi kabul etmeleri dünyanın en büyük veli nimeti sanki. Oldukça sevimsiz bir durum.
Kars’da yeni keşiflerimiz
Bizi en çok heyecanlandıran mekanlardan biri yaklaşık 3 hafta önce açılan Kanlı Tabya Kars Harp Müzesi oldu. Bir tabya’yı beş yıllık restorasyon çalışması sonuncunda müze haline getirmişler. Kafkas ve Sarıkamış cephesini anlatan tarihi belgeler ve çok güzel hazırlanmış enstelasyonlar var. Yeni açıldığı için henüz ne telefonu var, ne de bir yol levhası. DSI’ini bulun oradan size yardımcı oluyorlar.
Bu sefer denk getirebildik ve bir sabah kahvaltısı için Boğatepe Köyü’ne gittik. Biz 6 kişi olduğumuz için çok özel bir evde ağırlandık. Gruplar genelde daha geniş imkanlara sahip başka mekanlarda ağırlanıyor. Bizimkisi tam anlamıyla bir ev ortamı idi. Ev sahibemiz kendi elleri ile yaptığı babaanne kurabiyesinden köy ekmeğine kadar bir sofra donatmış ki, herhalde 1 saat yedik. Bunun ilk yarım saati de derin bir sessizlik ve huşu içinde geçti. Çok şanslıydık ki aynı gün Boğatepeli Güler Zenger’de bize eşlik etti. Soframızda yer alan çeşit çeşit peynirlerin yapım hikayelerini dinlerken yediğimiz her lokmada verilen emeğin değerini daha çok anladık. Sadece çiğneyip yutmadık, emeğe ve doğanın bize sunduğu nimetlere şükran duyduk.
Boğatepe’de tattığımız kızılcık hoşafını evde de yapalım diye kızılcık aramaya çıkarken Arpaçay Market’e yönlendiriliyoruz. Market 1937’den beri hizmet veriyor. Çeşit bolluğu ve titiz hizmet hemen göze çarpıyor. Bir pestil meraklısı olan ben kızılcık, dut ve erik pestillerini paketletiyorum. Her türlü kuru meyve, baharat ve kuruyemiş satılıyor. •Kazımpaşa Cad. No.103•
Daha önceki gelişlerimizde fırsat bulamadığımız için deneyemediğimiz Sini Restaurant’a bu sefer iki kez vakit ayırıyoruz. Feryal Hanım ve eşi Zafer Bey işlerinin başında büyük bir titizlikle gün boyu yöresel mutfağın en güzel çeşitlerini hazırlıyorlar. Diğer yerlere göre en büyük farkı tatlı çeşitleri. Feryal Hanım’ın eli tatlıya çok yatkın. Ev yapımı şöbiyet, baklava, dede kurabiyesi, un kurabiyesi için mutlaka yemek sonrasına yer ayırın. Pişman olmazsınız. Onun dışında Kars yöre mutfağından bildiğiniz her yemeği burada da en iyisinden bulabilirsiniz. Nispeten küçük bir yer olduğu için çok büyük gruplar almıyor, daha samimi o yüzden. • Cumhuriyet Mah. Borsa Sok. No 7/1 0474.223 20 21 0506.222.6815 •
Kars’ın en yenisi Pushkin Restaurant ve Cafe . Vakit kalmadığı için biz deneyemedik. Çok yeni. Görmeye girdiğimizde gruplar yeni dağıldığı için mekan bir savaş alanı gibiydi. Kars’ın en işlek caddesinde •Atatürk Cad. No 28 Kars 0474.212 35 35 • Gidenler, bizimle görüşlerini paylaşırlarsa seviniriz.
Kars’da bizi mutlu eden en özgün mekan Güneş Lokantası oldu. Ziraat bankası yakınlarında 2. Noter’in tam karşısında. Lokanta gece iki de kapılarını açıyor. Çorbaları efsane. Ancak elinizi çabuk tutmanız gerekiyor, en favori çorbası sabah bitiyor: tırnak paça. Biz öğlene yetiştik, hiç çorba kalmamıştı ama haşlaması, pilavı, kaburgası ve diğer yemekleri çok lezzetli. Sanırım demir kuzinede pişmesi etkendir. Tatlı olarak yediğimiz fırın sütlaç Hamsiköy sütlacı ile yarışır. • Yusufpaşa Mahallesi 0541.556.5315 •
Son gün Kars içinde turlarken bambaşka bir yer gözümüze ilişiyor: Kars Kitap Evi. 2017 yılının Ekim ayında açılmış. Bir kitap okuma evi. Kitaplar hafta içi saat 08.00 – 17.00 saatleri arasında Kars halkını bekliyor. Her türlü kitap var, en yeniler veya klasikler. Hepsi yepyeni. Orada okuyorsunuz, kaldığınız yeri bir ayraç ile belirleyip ertesi gün tekrar okumak için gelebiliyorsunuz. Biz sabah erken saatte oradaydık, 3 kişi vardı. Gün içinde kalabalıklaşıyormuş. Kaynak kitap yok, dolaysıyla bir kütüphane değil. Gerçekten bir kitap okuma evi. Çocuklar için ayrı bir bölümü de mevcut. Gün boyu çay ve kahve ikramları ücretsiz.
Kiralık bir araç ile yaklaşık 2,5 saatlik bir mesafede olan Doğu Anadolu’nun en etkileyici yapılarından biri olan İshakpaşa Sarayı’nı geziyoruz. Yine ilk kez bir kış mevsiminde ve yine yıllar sonra. İshakpaşa Sarayı hakkındaki yazımızı yakında burada sizinle paylaşacağız.
Kış mevsiminde unutulmaz bir Kars seyahati için ne yapmalısınız?
- Vakit ayırın: Gideyim de listemdeki bir yere daha çentik atayım denilecek bir yer değil Kars. Hakkını vermeniz lazım. Bize göre en az 3 gece kalın.
- Planlı gelin: Sizi mutlu edecek bir otel seçin ve kesinlikle çok önceden rezervasyon yapın. Çok fazla iyi otel yok Kars’da, talep çok olunca yerler hızla tükeniyor.
- Bilen birine danışın: Fazla talep olunca, özensiz turlar da çoğalıyor. Birbirinin kopyası rotalar, vasıfsız rehberler ve uygun olmayan araçlar. Büyük heves ile çıktığınız, vakit ayırdığınız, para harcadığınız turun güzel geçmesini istiyorsanız karşılaştırın ve seçiminizi ona göre yapın.
- Ufak tutun: Bize göre grup sayısı en fazla 8 – 12 kişi olmalı. Sayı büyünce kitle turizme giriyor. Kış noktası olarak Kars kitle turizmine uygun bir yer değil.
- Deneyimleyin: Çekinmeyin, insanlar ile kaynaşın, yeni tatlara, yeni bilgilere açık olun. Bunları yaparken bölge insanının örf ve adetlerini tanıyın, onlara saygı gösterin.