1986 yılında başlayan turizm serüvenimin son yirmi yılını, Avrupa’nın en büyük kültür turizm operatörü olan Studiosus Reisen ve Marco Polo’nun önce rehberliğini daha sonra da acentalığını yaparak geçirdim. Seyahatin sadece gezmek-görmek değil, onun çok ötesinde kültürler arasında köprü kurmak olduğunu öğrendim. Ülkemizdeki kültür turizminin çöküşünden sonra güzel yurdumuzu daha çok gezmeye ve deneyimlerimizi daha yoğun bir şekilde paylaşmaya karar verdim.

2012’de kurumsal çalışma hayatını bırakmaya karar verdim. Gençliğimden beri tutkum olan motosiklet gezilerine, daha sonra bir o kadar keyif aldığım fotoğraf merakım eklendi. Çalışma hayatım boyunca ne kadar çok şeyi ihmal ettiğimi fark ettim… Sanırım o çarkın dişlilerine bir şekilde kapılıyoruz ister istemez. Gezdikçe, tanıdıkça, gördükçe farkındalıklarım arttı, önceliklerim değişti. İstendiğinde, başka bir hayat mümkün! Su, yolunu bulur daima, önemli olan ardında bıraktığı izler ve tatlar.